يُر۪يدُونَ اَنْ يَخْرُجُوا مِنَ النَّارِ وَمَا هُمْ بِخَارِج۪ينَ مِنْهَاۘ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُق۪يمٌ
Kâfirlerin cehennemde ebedî olarak kalacakları, oradan çıkmak isteseler de çıkamayacakları ifade edildiği gibi, reenkarnasyonun, yani insanın, öldükten sonra başka beden veya bedenlerde tekrar doğarak mânevî tekâmülünü tamamlayana kadar yeniden yaşamasının mümkün olamayacağına da işaret edilmektedir. Nitekim bu mânayı destekleyen başka âyetler de vardır (bk. Bakara 2/28; Hac 22/22; Nisâ 4/169; Ahzâb 33/65; Cin 72/23).
Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 267
يُر۪يدُونَ اَنْ يَخْرُجُوا مِنَ النَّارِ
Fiil cümlesidir. يُر۪يدُونَ fiili, نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
اَنْ ve masdar-ı müevvel, يُر۪يدُونَ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubtur.
يَخْرُجُوا fiili, نَ ’un hazfıyla mansub muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
مِنَ النَّارِ car mecruru يَخْرُجُوا fiiline müteallıktır.
يُر۪يدُونَ fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İf’âl babındandır. Sülâsîsi رود ’dir. İf’al babı fiile, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazen de fiilin mücerret manasını ifade eder.
وَمَا هُمْ بِخَارِج۪ينَ مِنْهَاۘ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُق۪يمٌ
وَ haliyyedir. مَا nefy harfi olup لَيْسَ gibi amel eder. هُمْ munfasıl zamiri, مَا ’nın ismi olarak mahallen merfûdur.
بِ harfi zaiddir. خَـٰرِجِینَ lafzen mecrur olup مَا ’nın haberi olarak mahallen mansubtur. خَارِج۪ينَ ’nin cer alameti ى harfidir. Çünkü cemi müzekker salimler harfle îrablanırlar.
مِنْهَا car mecruru خَارِج۪ينَ ’ye müteallıktır.
وَ atıf harfidir. Arkasından gelen cümle isim cümlesidir. لَهُمۡ car mecruru mahzuf mukaddem habere müteallıktır. عَذَابٌ muahhar mübtedadır. مُق۪يمٌ ise عَذَابٌ kelimesinin sıfatıdır.
خَارِج۪ينَ kelimesi sülâsî mücerred olan خرج fiilinin ism-i failidir.
مُق۪يمٌ sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.
İsm-i fail: Eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)يُر۪يدُونَ اَنْ يَخْرُجُوا مِنَ النَّارِ
Ayet istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. اَنْ masdar harfini takip eden یَخۡرُجُوا۟ مِنَ ٱلنَّارِ cümlesi, masdar tevilinde, یُرِیدُونَ fiilinin mef’ûlü yerindedir.
Masdar-ı müevvel cümlesi de müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
يُر۪يدُونَ fiilinin muzari olarak gelişi hudûs ve teceddüt bildirir. Yani yandıkları her an bu istekleri tekrarlanacaktır.
وَمَا هُمْ بِخَارِج۪ينَ مِنْهَاۘ
وَ haliyyedir. ليس ,ما gibi amel eden nefy harfidir. Cümle يُر۪يدُونَ fiilinin failinden haldir. Menfi isim cümlesi faide-i haber talebî kelamdır.
بِخَارِج۪ينَ ’deki بِ harfi zaiddir. خَارِج۪ينَ lafzen mecrur mahallen mansub olmak üzere مَا ’nın haberidir.
Müsnedün ileyhin nefy harfinden sonra gelmesi ve müsnedin de müştak olması durumunda bu takdim kesinlikle tahsis ifade eder. Burada müsnedün ileyh, tahsis ifade eder yani onların cehennemden çıkamayacaklarını ifade ederken aynı zamanda başkalarının cehennemden çıkacaklarını da ifade etmiş olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâğat Dersleri Meânî İlmi)
يُر۪يدُونَ اَنْ يَخْرُجُوا مِنَ النَّارِ cümlesiyle وَمَا هُمْ بِخَارِج۪ينَ مِنْهَاۘ cümlesi arasında mukabele sanatı vardır.
يَخْرُجُوا - بِخَارِج۪ينَ kelimeleri arasında iştikak cinası ve reddü’l acüz ales’ sadr sanatları vardır.
وَلَهُمْ عَذَابٌ مُق۪يمٌ
Cümle وَ ‘la hal cümlesine atfedilmiştir..
Cümlede takdim-tehir ve îcâz-ı hazif sanatları vardır. Cümle faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Müsnedün ileyh olan عَذَابٌ kelimesinin nekre gelmesi nev, tazim ve kesret ifade etmiştir.
مُق۪يمٌ sıfat olarak gelmiştir. Dolayısıyla cümlede ıtnâb vardır.
Burada, azabın sürekli ve ebedi oluşunu ifade etmek için isim cümlesi gelmiştir. Zira isim cümlesi devamlılık ifade eder.
مُق۪يمٌ ismi fail kalıbında gelmiş kalıcı manasında bir kelimedir. Sanki azabın kendisi kalıcı gibi ifade edilmiştir. Halbuki kalıcı olan azabın içindeki kişidir.
Buna karşılık onlara büyük azap türleri içerisinden öylesine büyük bir azap vardır ki, bu azabın künhünü Allah’tan başkası bilmez. (Keşşâf)
عَذَابٌ مُق۪يمٌ ifadesindeki مُق۪يمٌ kelimesi mübalağalı ism-i fail kalıbındadır.
Ayetin son cümlesi tezyîldir. Tezyil cümleleri anlamı kuvvetlendirmek için yapılan ıtnâbtır.
“Onlar ateşten çıkmak isterler, fakat oradan çıkacak değillerdir. Onlar için sürekli bir azap vardır.”
Bu istînaf cümlesi, makablinden doğan bir suale cevap olarak onların azap çektikleri sıradaki hallerini beyan eder. Yani “O zaman onların hak nasıl olacak?” veya “Onlar azap çekerken ne yapacaklar?” sualine: “Onlar, ateşten çıkmak isterler / يُر۪يدُونَ اَنْ يَخْرُجُوا مِنَ النَّارِ” cevabı verilir. (Ebüssuûd)