Mâide Sûresi
Hakkında

Bu surenin üçüncü ayetinin Peygamber Efendimiz s.a.v.’e nazil olan son ayet olduğu rivayet edilir. 

Kurallar ve sınırlar sûresidir.

Bu surede 19 tane farz tesbit edilmiş.

Ukûd (akitler) ve Munkize (kurtarıcı) isimleri var. 

Maide: Üzerinde yemek olan sofra demektir.

Elmalı: Nisa suresinden sonra gelmesi manidardır. Bu sofra, İslam nimetinin maidesidir. İçinde helal haram gıdalar vs vardır.

Kadınlarla ilgili olan Nisa suresinden sonra gelmesi ve sofra ile, yiyeceklerle ilgili olması da manidardır.

Bakara ve Âl-i İmran’a nazire olarak Nisa ve Maide sureleri gelmiş.

Bakara ve Âl-i İmran: Zehreveyn (iki tepe, zirve) Vahdaniyet ve nübüvvetin kökünü, temellerini takrir ve tesbit ediyor.

Nisa ve Maide sureleri de furu’ ve hükümleri takrir ediyor.

Hicri beşinci yılda nazil olmaya başlamış. Beş yıl sürmüş.

Ey iman edenler diye başlamış, üst üste beş tane böyle başlayan ayet geliyor. (1-2-6-7-11. ayetler)

Konusu
Muhteva bakımından Nisâ sûresinin devamı mahiyetindedir. Zira Nisâ sûresinin son bölümünde değinilen yahudi ve hıristiyanların bâtıl inançları, tutum ve davranışları bu sûrede de ağırlıklı olarak ele alınmış ve bunlarla ilgili önemli açıklamalar yapılmıştır. Bunun dışında akidlere bağlılık, yardımlaşmada ölçü, helâl ve haram olan yiyecekler, av ve avlanma hükümleri, hayvanlarla ilgili bazı Câhiliye âdetlerinin yersizliği, Ehl-i kitabın kestiklerini yemenin ve kadınlarıyla evlenmenin câiz olması; abdest, gusül, teyemmüm, temizlik ve hac farîzasıyla ilgili hükümler; hırsızlık, yol kesicilik ve ülkede fesat çıkarmanın cezası, cihadın lüzumu, insanların birbirlerine iyilikle muamele etmeleri, fiil ve niyette doğruluk ve adalet üzere bulunmaları, yemin kefâreti, vasiyet, dinden dönmenin kötülüğü, içtimaî ve ahlâkî münasebetler, içki ve kumar yasağı gibi dinî ve hukukî konular ele alınmaktadır. Bunlara ek olarak sûrede öğüt ve ibret alınacak kıssalar yer almıştır. Bunlar, Hz. Âdem’in iki oğlunun kıssası ile Hz. Mûsâ ve Hz. Îsâ’nın hayat hikâyelerinden kesitler şeklindedir. Ayrıca sûrede âhiret hallerinden de bahsedilmektedir.

Fazileti

Abdullah b. Amr b. Âs’ın şöyle dediği rivayet edilir: “Hz. Peygamber bineği üzerinde iken ona Mâide sûresi indi. (O sıradaki ruh halinden dolayı) binek onu taşıyamadı, bunun üzerine Hz. Peygamber bineğinden indi” (Müsned, II, 176).

Sûrenin bir defada indiği görüşünde olanları destekleyen bir rivayete göre Esmâ binti Yezîd şöyle demiştir: “Ben Hz. Peygamber’in devesi Adbâ’nın yularını tutuyordum, o anda Hz. Peygamber’e Mâide sûresinin tamamı nâzil oldu. Sûrenin ağırlığından neredeyse devenin bacakları kırılacaktı” (Müsned, VI, 455).



Mâide Sûresi Notları