Ayet | Kelime | Anlamı |
---|---|---|
|
فَارِضٌ | yaşlı |
|
فَرَضَ | farz ederse (kendisine) |
|
تَفْرِضُوا | belirlemeden |
|
فَرِيضَةً | mehir(lerini) |
|
فَرَضْتُمْ | (bir mehir) tesbit ettiğiniz |
|
فَرِيضَةً | vermeniz gerekir |
|
فَرَضْتُمْ | tesbit ettiğiniz |
|
مَفْرُوضًا | ayrılmıştır |
|
فَرِيضَةً | bunlar koyulmuş haklardır |
|
فَرِيضَةً | bir hak olarak |
|
الْفَرِيضَةِ | hakkın kesiminden |
|
مَفْرُوضًا | belirli |
|
فَرِيضَةً | bir farz olarak |
|
وَفَرَضْنَاهَا | ve farz kıldığımız |
|
فَرَضَ | gerekli kılan |
|
فَرَضَ | takdir ettiği |
|
فَرَضْنَا | gerekli kıldığımız |
|
فَرَضَ | meşru’ kılmıştır |